Blockchain Neden Ortaya Çıkmıştır?
December 28th, 2024

Bu yazı Serra Vardar tarafından yazılmıştır.

Bu yazımda sizlere blockchain teknolojisi hangi ihtiyaçlardan dolayı ortaya çıkarılmıştır bundan bahsedeceğim.

· Blockchain Teknolojisine Neden İhtiyaç Duyulmuştur?

Bununla ilgili birkaç sebep sayabiliriz;

Dünya nüfusunun şu anda ciddi bir kısmının para sistemine katılımı yok. Mesela bugün yurt dışına yerleşmek isterseniz, oradaki finansal sisteme girebilmek nerden baksanız en az altı ayı buluyor. Bir de farklı şartlarla ülkesini terk edip başka bir ülkede yaşamaya başlamış özellikle son yıllarda sayıları milyonları aşan insanlar var. Bu insanların geride bıraktıkları ya da başka bir ülkede yaşayan ailelerine para göndermek için yaşadıkları sıkıntılar çok fazla. Dünya Bankası, göçmenler tarafından ailelerine sadece 2016 yılında yaklaşık 571 milyar ABD Doları gönderildiğini tahmin ediyor. Sonuç olarak günümüz şartları gereği de hatırı sayılır bir kitlenin temel ihtiyacı aslında evrensel geçerliliği olan bir para.

Bir ülkeden diğerine yaptığınız para gönderiminin SWIFT sisteminde birkaç gün sürmesiyle özellikle insanların en büyük ihtiyacının zaman olduğu çağımızda yaşanan zaman kaybı da hızlı ve global bir aracı gerekli kılmıştır.

Elde etmek isteyeceğimiz ürünler, hizmetler için vereceğimiz karşılığın yani paranın karşılığının olmaması ve bizim değil devletlerin kontrolünde olması; insanları hissetmekte haklı oldukları ekonomik güvensizliğe itiyor. Devletin, tek merkezin parayı kontrol etmesi sorunların etki çapını büyütüyor. Tarihte de şunlar gibi birçok örneği bulunuyor:

  • Dow Jones borsası 1928 yılının başından itibaren 1929 yılının ekim ayına kadar hiç durmaksızın yükseldi, şirketlerin gerçek değerlerini yansıtmayan şişirilmiş hisselerle dolu bir borsaya dönüştü. Sonrasında borsaya dahil olan birkaç şirketin büyük düşüşleri piyasayı korku içerisine sokup, insanları ellerindeki hisseleri satmaya teşvik etti. Bu noktada hisselerini satan insanların bu şişirilmiş borsa içerisinde ellerine alabilecekleri para olmadığından, nakit sıkıntısı baş gösterdi ve bu yüzden de birçok banka şirketi battı.

  • 1917 yılında ABD, doların altın karşılığını kaldırdığında bütün dünya paraları karşılıksız kaldı. Yani şu anki tüm kağıt paraların devlet itibarını göstermekten başka hiçbir altın karşılığı bulunmamaktadır. 2008 yılındaki Mortgage krizinde ülkeler para basarak krizi erteledi. Amerikan Merkez Bankası FED’in 2008 yılına kadar basmış olduğu para miktarı yalnızca 800 Milyar Dolar, 2008'den sonra bu varlık miktarı daha da artmaya başladı. Şu anda yaklaşık 9 trilyon Amerikan Doları arzı mevcut. Krizi ertelemek için para basma fikri o an için mantıklı gözükse de zaman içinde hata olduğu orataya çıktı. Çünkü sınırsız arz hiper enflasyonu birlikte getirir, Dünya’daki tüm para ve kredilerin %70'i dolar üzerinden ve bu doların yalnızca %50'si Amerika’da bu yüzden FED’in aldığı kararlar ve bastığı para tüm dünyayı ilgilendiriyor. Bu yüzden bu arz arttıkça insanların alım gücünü düşürüyor. Bu da belli noktalarda işsizlik ve ekonomik krizleri beraberinde getiriyor.

Sonuç olarak tüm bu sebepler paranın tek bir yere bağlı olmasından ve bir merkezin aldığı kararın tüm dünyayı etkilemesinden kaynaklanan sorunlar.

Dijital dünyaya adım atabilmemizi sağlayan internetin merkezi aracılara olan ihtiyacı giderebilmesi de bu teknolojinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Bunun yolu da bu aracılık hizmetini genele dağıtmak, tek bir elden çıkmasına engel olmaktır. Dağıtılmış hizmeti verebilmesi için bu parçaların birbirleriyle iletişimde olması gerekmekte, dolayısıyla bir ağın parçası olmalıdırlar. Bunu da bize internet dediğimiz ağ sağlamaktadır.

Aynı zamanda dijital dünyada bireyin kendine ait varlıkların sahipliğini kanıtlayabilmesi için bireyin dijital varlıklarının tek, kopyalanamaz ve değiştirilemez olması gerekmekteydi. Bunun yanında bu varlıklar üzerinde yalnızca kendisinin hak iddia edebilmesi için dijital bir kimliğinin oluşturulmasına ihtiyaç duyulmaktaydı. İşte bunları sağlayabilmek için de 80’li yılların başından itibaren gelişmeye başlayan kriptografi teknolojilerinin olgunlaşması gerekiyordu.

Hayatımıza girip bize ait bilgilere erişebilen, takip eden, bazı işlemlerimizi kısıtlayan, dijital ayak izimizi oluşturan verilerin ileride büyük bir tehlike ve kirlilik yaratacağının farkına varan, kendilerine Cypherpunk denilen bir grup araştırmacı tarafından farkındalık yaratılmasıyla da merkezi yapıdan uzaklaşılmak istenmiştir.

Merkezi yapıya karşı güvenin kırılmasında ABD Merkez Bankaları topluluğu FED’in 2008 krizine karşı sınırsız denecek kadar çok miktarda parayı finansal sisteme sokması ve bu paranın bireylere değil krizi derinleştiren finans kurumlarının cebine gitmesi, krizi yaymamak argümanıyla riskli yatırımların kurtarılmasının risk ve getiri dengesini bozmasının da etkisi büyük olmuştur.

Bitcoin diye adlandırılan dijital kripto parayı Blockchain Teknolojisine entegre eden Satoshi Nakamoto’nun da Bitcoin Makalesi’nin Gizlilik bölümünde bahsettiği üzere:

“Geleneksel bankacılık modeli bilgiye erişimi ilgili taraflar ve güvenilir bir üçüncü tarafla sınırlayarak, belli bir seviyeye kadar gizliliği sağlamaktadır. Geleneksel para biriminin temel sorunu, çalışmasını sağlamak için gereken tam güvendir. Para biriminin değerini düşürmemesi için merkez bankasına güvenilmelidir, ancak itibari para birimlerinin tarihi bu güvenin ihlali ile doludur.”

Bilgiye erişimin kısıtlı olması, bu merkezi sistemi güvenilemez kılıyordu.

Bu bahsettiklerime bakarsak insanların tek bir merkeze güvenmemelerinin başlıca sebepleri şunlardır:

  • Güvenlik açıkları

  • Tek bir otoriteye bağımlılık

  • Verilerin manipüle edilmesi veya kaybolması

  • Sahtecilik riski

  • Eksik veya yanlış veri girişi

  • Kullanıcıların verilere erişememesi

  • Değiştirilebilirlik

  • Yüksek işlem maliyetleri

  • İşlem süresinin uzunluğu

Blockchain teknolojisinin hedefi de tüm bunların aksine güvenlik, şeffaflık ve veri paylaşımı sorunlarını çözmek için dijital dünyada ikili her tür ilişkide aracılık yapanları ortadan kaldırmaktır.

Blockchain, bireylerin özgürlüklerinin tam olarak kendilerinde olmadığını fark eden ve bunu engellemek isteyen bir grup araştırmacı tarafından 1991’de oluşturuldu. Ama 2009’da Satoshi Nakamoto dijital kripto para olan Bitcoin’i Blockchain’e entegre edene kadar çok yaygınlaşamadı. Bunun başlıca sebebi de Blockchain, Bitcoin’in yaratılmasıyla ilk kez anlamlı bir kullanım alanı buldu, öncesinde Blockchain soyut bir kavram olduğu için algılanamamaktaydı. Bitcoin ile somut bir karşılık buldu.

Blockchain’e neden ihtiyacımız olduğunu kavradığımıza göre onu oluşturan unsurlara ve detaylarına bakabiliriz.

Blockchain 2009 yılında tam olarak kullanılmaya başlandı ve o günden bugüne bir dakika bile durmadı. 2009 yılında yapılan ilk işlemden bugüne kadar yapılmış bütün işlemleri tüm şeffaflığıyla değişmemiş hallerine ulaşabilirsiniz.

Blockchain’in kendini koruma yöntemleri arasında dağınık ve dağıtılmış olması da var. Zinciri kontrol etmek için bir merkez yerine peer to peer network denilen herkesin eşit olduğu ve katılabileceği bir ağ kullanılıyor. Biri bu networke girdiğinde tüm blockchainlerin kopyasını alıyor. Bu ağ sırayla tüm chainleri aynen gösteriyor.

Blockchain’in oluşumu da dünya boyutunda bilgisayar misyonuyla gerçekleşmiştir.

Subscribe to YTU Blockchain
Receive the latest updates directly to your inbox.
Mint this entry as an NFT to add it to your collection.
Verification
This entry has been permanently stored onchain and signed by its creator.
More from YTU Blockchain

Skeleton

Skeleton

Skeleton