Merhabalar, bu benim mirror.xyz platformu üstündeki ilk yazım. Genellikle yazılarımı kendi programladığım bir site üzerinden paylaşırım, bu yüzden Mirror.xyz’de iyi işler çıkaramayabilirim. Neyse, bu yazımız “Giriş”, “İnternet Nedir?” ve “Dijital Çağ Atölyesi” adlı 3 bölümden oluşmaktadır. İyi okumalar okuyucu!
İnternet en kısa tanımlamasıyla her yerden bilgiye erişim imkanı sağlayan ve hayatımızı kolaylaştıran bir icattır. Tim Berners Lee tarafından icat edilmiştir. İnternetin 3 versiyonu vardır. Bunlar Web 1.0, Web 2.0 ve Web 3.0’dır. Web 1.0’da bir sunucu vardır ve diğer insanlarsa sunucuda hiçbir işlem yapamazlar, kısacası okurlardır. Web 2.0 ise bugün popüler olan internettir, arada bir sunucu -üçüncü kişi- vardır ve onun üzerinden internet sitesinde okur değil, yazar da oluruz. Ama bu üçüncü kişi her şeye erişebilir. Örnek mesajların. Web 3.0’sa aşağıda verilmiştir.
Web 3.0 en kısa açıklamasıyla aracısız bir internettir. Ne demeye çalıştığımı anlamamış olabilirsiniz, sonuçta bu benim roman denemelerim dışında ilk yazım. Bilirsiniz ki komisyon diye bir şey var, Web 3.0 bu komisyon yüzünden ortaya çıktı. Düşünün ki Hilal Halil’e para havale etmek istiyor, bunu için bankaya gidiyor ve “Ben bu parayı Halil’e havale etmek istiyorum.“ diyor. Bankaysa “Tamam, ama %10 komisyon alırım.“ diyor. Sizse tamam diyorsunuz ve komisyonu veriyorsunuz. Daha sonra banka Halil’e gidip “Hilal sana para havale etti. Bense sana bu parayı veririm ancak senden de %10 komisyon alırım.“ diyor ve Halil %10 komisyonu veriyor. Yani paranın %80’i sadece Halil’e ulaşmış oluyor. Kısacası Web 3.0 bu durumu yok ediyor; sen parayı Halil’e havale etmek için bankaya gitmiyorsun, tam tersine sen Halil’e gidip ona paranın %100’ünü havale ediyorsun; yani 3. kişi Web 3.0’da yok olmuş oluyor, verilerimiz büyük şirketler tarafından çalınmamış oluyor. Artık konuyu anladığımıza göre Web 3.0 kavramını nasıl öğrendiğimi anlatmaya geçebilirim.
Bu hafta Dijital Çağ Atölyesi’nin koordinatörü Arda Aslan bize komisyonu ve Web 3.0’ı anlattı. Yazımızın “Web 3.0 Nedir?” bölümünü bu haftadan yararlanarak yazdım. Daha sonraysa “Canva.com” üzerinden kendi para birimimizi oluşturduk. Ben KöşegenCoin adında bir şey oluşturdum. Bu KöşegenCoinlerin linkini bunun altına bıraktım, isterseniz inceleyebilirsiniz sevgili okurlar. Çok da güzel olmadığını biliyorum, neyse sonraki haftaya geçelim.
Bu haftaysa 2 senedir bildiğim bir yazılım dili olan CSS ve HTML ile resimler yaptık. Bu CSS Art benim için önemli çünkü web sitesi geliştirmek konusunda uğraşmayı sevdiğimden CSS’in yapısını daha iyi anlamamı sağladı. Eğer CSS Art hakkında birazcık bilgi verecek olursak internetin kilometre taşları olan HTML, CSS ve JAVASCRIPT dilleriyle yapılan bir sanattır. Kısacası kod yazarak sanat oluşturuyoruz. Daha fazla bilgi için tarayıcınızın arama kutucuğuna “CSS Art“ yazabilirsiniz. Bizler bu hafta bunu yazmak için CodePen’i kullandık. Ödev olarak ben bir Panda resmi yazdım. Link aşağıda, açıp bakabilirsiniz.
OpenSea hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz, ama ben bilmeyenler için açıklama yapmak istiyorum, OpenSea, Nitelikli Fikri Tapuların Etherium üzerinden satışa sunulduğu ve cüzdan bağlanan bir internet sitesidir. Web 3.0’da cüzdan dediğimiz bir kavram vardır, paramız bu cüzdanların içinde saklanır, aynı zamanda internet kullananların aşina olduğu “Google ile giriş yap“ butonu gibidir, ama bu bütün Web 3.0 platformlarına kaydolmadan giriş sağlar. Bizlerse bu cüzdanların en popüler olanı olan “Metamask“‘ı kullandık. Bu cüzdanla OpenSea’ya giriş yaptık. Daha sonra Metaverse’in bir sitesini kullanarak çizdiğimiz “Arfbot“ resimlerini hareketli hale getirdik ve onları nitelikli fikri tapu olarak OpenSea’de satışa sundur. İşte OpenSea’daki garip bir projem.
DotBigBang bir metaversedir. Şu anda dünyadaki en popüler metaverse listesinde üçüncü sırada, neden dersek gayet hızlı ve internet üzerinde. Yani bir internet sitesi. Bizlerse burada kendi arfbot karakterlerimizi ve dünyalarımızı oluşturduk. Ben karakteri koyacağım, ne kadar bir morbid obez gibi dursada onu tatlı yapmaya çalıştım.
Bugünse Mirror’u öğrendik ki bunu şu anda Mirror üzerinde yazıyorum. Metamask cüzdanını Chrome üzerinden bağlayamadığımızdan Brave’i indirdik ve oradan giriş yaptık. Mirror kısaca Medium’un Web 2.0 halinin Web 3.0 hali. Aynı zamanda yazılarımızı nitelikli fikri tapu olarak buraya yükleyebiliriz. Bu hem okurlar hem de yazarlar için çok iyi bir özellik. Zaten bu projeyi şimdi yazdığımdan linkini ekleyemeyeceğim.
Bu hafta ne olacağını bilmiyoruz, daha doğrusu öğrenciler olarak bilmiyoruz, ama diplomalarımızı alacağımızı ve iyi bir şey göreceğimizi biliyoruz.