Ekonomik Sorunlarımızın Kalbinde Neden Fed Var?
March 22nd, 2025

Bu içerik, şu blogda yazılan makalenin türkçeye çevirisidir. Keyifli okumalar.

Bugün içinde bulunduğumuz karmaşaya nasıl geldiğimizi çoğu Amerikalı bilmiyor. ABD hükümetinin 36 trilyon dolar, tüm toplumun ise 102 trilyon dolar borç içinde olmasının nedeni, sistemin tam da bu şekilde tasarlanmış olması. Evet, bu sistem devasa miktarda borç yaratmak üzere kurulmuş. Ancak çoğu Amerikalıya bunu sorsanız, size ne Federal Rezerv’in (Fed) ne olduğunu söyleyebilir ne de neden ekonomik sorunların merkezinde yer aldığını anlayabilir. İnsanlar ekonomi hakkında konuşmaya başladığında genellikle suçlu olarak Demokratları ya da Cumhuriyetçileri gösteriyor. Oysa gerçekte, ekonomik sistemimiz üzerinde en fazla güce sahip kurum Federal Rezerv’dir.

Peki Federal Rezerv tam olarak nedir? Çoğu insan onun bir devlet kurumu olduğunu düşünür. Ama bu tamamen doğru değil. Hatta Fed, mahkemede kendisinin bir devlet kurumu olmadığını bizzat savunmuştur. Gerçek şu ki, Federal Rezerv, ABD Kongresi tarafından para sistemimiz üzerinde süresiz bir tekel hakkı tanınmış olan, özel mülkiyete sahip bir banka kartelidir. Bu özel merkez bankası, on yıllardır doların değerini düşürmüş, ekonomimizi çökertmiş ve federal hükümeti iflasın eşiğine getirmiştir. Fed büyük bir gizlilik içinde çalışır ve Amerikan halkına karşı hesap verme sorumluluğu olmadığını varsayar. Oysa aldığı kararlar, her bir Amerikalının yaşamını doğrudan etkiler.

Eğer ekonomik sorunlarımızın asıl nedenini gerçekten anlamak istiyorsanız, Federal Rezerv’in ne olduğunu ve ekonomimizi nasıl sistematik olarak yok ettiğini kavramanız şart. Fed’in gerçeğini bir kez anladığınızda, ekonomiyle ilgili her şeye bambaşka bir gözle bakacaksınız.

İşte Federal Rezerv’in ekonomik sorunlarımızın merkezinde olmasının 19 nedeni:

#1 Federal Reserve, borca dayalı finansal sistemimizin merkez direğidir.

Sistemimiz öyle tasarlanmıştır ki, genellikle yeni para ancak yeni borç yaratıldığında ortaya çıkar.

Ancak bu durum büyük bir sorun yaratır, çünkü yeni bir dolar oluşturulduğunda, bu borçla yaratılan doların faizi aynı anda yaratılmaz.

Bu nedenle yaratılan para miktarı, aynı anda yaratılan daha büyük borç miktarına eşit değildir.

Bu sistem, Amerikan halkının servetini emip elit kesime aktarmak için tasarlanmış bir saadet zinciridir.

Bugün ekonomimizdeki toplam borç miktarı, dolaşımdaki toplam para miktarından katbekat fazladır.

Bu çarkı döndürmenin tek yolu, daha fazla para yaratmak ve bunun sonucunda daha fazla borç üretmektir.

#2 Federal Reserve ve bankacılar, bu borca dayalı parayı yaratma konusunda tekele sahiptir.

Bugün Amerika Birleşik Devletleri’nde para yaratma yetkisine sahip tek kesim bankacılardır.

Sen para yaratamazsın.

Yaratmayı denersen hapse girersin.

Amerikan hükümeti bile para yaratamaz.

Anayasa, parayı yaratma yetkisini doğrudan Kongre’ye vermiş olmasına rağmen, ABD Kongresi bu yetkisini Federal Reserve’e devretmiştir.

Bu durum Federal Reserve’e muazzam bir güç kazandırır.

Cebinden bir dolar banknotu çıkarırsan, en üstte “Federal Reserve Note” yazdığını görürsün.

Finans dünyasında “note” yani "senet", bir borç aracıdır.

Investopedia’ya göre, bir “note”, “önceden belirlenmiş faiz oranı ve zaman dilimi içinde ödenmesi gereken bir borç senedidir.”

Peki “Federal Reserve Note” aslında bir “borç senedi” midir? Investopedia diyor ki, evet…

Teknik olarak, evet, bir Federal Reserve banknotu faiz ödemeyen bir borç senedidir. “Bu senet, kamu ve özel tüm borçlar için yasal ödeme aracıdır” ifadesiyle, hükümetin ve vatandaşların bu parayı ödeme aracı olarak kabul edeceğine dair bir taahhüt içerir.

Finansal sistemimiz, aslında devasa bir borç yığınından başka bir şey değildir.

Sonuçta bu sistemin tamamı, halkın servetini emip bankacıların eline geçirmesi için tasarlanmıştır.

#3 Para yaratma ve borç üretme gücü, hükümetin değil, özel bankaların elindedir.

Federal Reserve, kendisini “hükümet içinde, hem kamu yararına çalışan hem de özel yönleri olan bir varlık” olarak tanımlar.

Bu kulağa mantıklı gelebilir, ancak gerçek şu ki Federal Reserve, yasal hale getirilmiş özel bir bankacılık kartelidir.

Federal Reserve, Federal Express’in “federal” oluşu kadar “federal”dir.

Bloomberg’in Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası (FOIA) kapsamında bilgi talebine karşı kendini savunurken, Federal Reserve kendisinin “ABD hükümetinin bir kurumu olmadığını” ve bu nedenle FOIA’ya tabi olmadığını beyan etmiştir.

Peki eğer bu bir devlet kurumu değilse, Federal Reserve kime aittir?

Federal Reserve Bank of St. Louis’in resmi internet sitesinde şunları öğreniyoruz: Federal Reserve Bankaları “federal hükümetin bir parçası değildir” ve özel bankalar “Federal Reserve Bankalarında hisse sahibidir ve temettü kazanır”...

Federal Reserve Bankaları federal hükümetin bir parçası değildir, ancak Kongre kararıyla var olmuşlardır. Amaçları kamuya hizmet etmektir. Peki Fed özel mi, kamuya mı aittir?

Cevap: İkisi de. Yöneticiler Kurulu bağımsız bir devlet kurumudur, ancak Federal Reserve Bankaları özel şirketler gibi yapılandırılmıştır. Üye bankalar, Federal Reserve Bankalarında hisse sahibidir ve temettü alırlar.

#4 Federal Reserve, doğrudan kâr amacı güden bir kurum değildir. Aksine, başkalarının akıl almaz miktarlarda para kazanmasını sağlayan bir araçtır.

Pek çok insan Federal Reserve’ü şeytani bir kâr makinesi olarak görür. Ancak gerçek şu ki, Fed’in kendisi para kazanmak için tasarlanmamıştır. Sistem, borç üzerinden başkalarının aşırı derecede zenginleşmesini sağlamak amacıyla kurulmuştur.

Eğer ABD hükümeti bugüne kadar borçsuz para basmış olsaydı, muhtemelen bugün faiz ödemeleri için tek bir kuruş bile harcamazdı. Oysa sadece 2025 yılında, ABD hükümeti ulusal borcun faiz ödemeleri için bir trilyon dolardan fazla harcayacak. Bu para, Amerikan vergi mükelleflerine ait olup, hükümet aracılığıyla zengin uluslararası bankacılara ve yabancı hükümetlere aktarılmaktadır.

İşte Federal Reserve sisteminin büyüsü buradadır: ABD hükümetini borca bağımlı hale getirerek, bu borç üzerinden trilyonlarca dolar serveti başka ellere aktarmak.

Faiz oranları yükseldikçe, bu servet transferi daha da acımasız bir hal alacaktır.

Bu yıl vergi beyannameni doldururken, şunu unutma: Paralarımızın büyük kısmı, ABD hükümetinin aslında almak zorunda olmadığı borçların faizini ödemeye gidiyor.

Bir yerlerde bizim sırtımızdan akıl almaz zenginliğe ulaşan çok mutlu insanlar var.

Nasıl bir sistem ama?

#5 Federal Reserve, durmaksızın borç üreten bir makinedir.

Yukarıda da belirtildiği gibi, ABD hükümeti borca esir olmuştur.

Peki bu nasıl oldu?

Hükümet ihtiyaç duyduğu parayı basıp harcamak yerine, Federal Reserve sistemi üzerinden faiziyle borçlanmaktadır.

Aslında yukarıda da söylendiği gibi, ABD hükümeti yeni bir dolar bile yaratamaz; bunu ancak borç alarak yapabilir.

Ancak her yeni borç alınan dolar, bir dolardan daha fazla yeni borç oluşturur.

Sonuç olarak, hükümet borçlandığından daha fazlasını vergi olarak toplamak zorunda kalır.

Bu durum, sonsuz bir borç sarmalı yaratır.

Bugün ABD’de yaşadığımız şey tam olarak bu değil mi? Aslında, benzer merkez bankası sistemlerinin kurulduğu hemen her ülkede bu manzara yaşanıyor.

ABD’nin ulusal borcunun 100 yıl öncesine kıyasla 10.000 kat arttığını biliyor muydun?

1910 yılında, yani Federal Reserve Yasası çıkmadan önce, ulusal borç yalnızca yaklaşık 2,6 milyar dolardı.

Bugün ise 36 trilyon dolardan fazlayız.

ABD hükümeti ekonomiye daha fazla para sokmanın tek yolunu daha fazla borç almakta görüyor. Ancak yeni borç yaratıldığında, o borcun faizini ödeyecek para da aynı anda yaratılmıyor. Bu şekilde, uluslararası bankacılar ABD hükümetinin borcunun sonsuza dek büyümesini ve para arzının da sınırsız şekilde genişlemesini tasarlamışlardır. Böylece ABD hükümetine borç vererek akıl almaz servetlere ulaşacaklardı.

Oysa işler böyle olmak zorunda değildi.

Eğer Federal Reserve hiç kurulmamış olsaydı ve ABD hükümeti bugüne kadar borçsuz para basmış olsaydı, bugün federal hükümetin borcu hiç olmayabilirdi.

Ne yazık ki artık borca dayalı bir sistemin içine sıkışmış durumdayız.

ABD’nin ulusal borcu asla ödenemez. Bu borç, matematiksel olarak sonsuza dek büyümesi için tasarlanmış bir tuzaktır ve artık çıkış yolu yoktur.

#6 Federal Reserve sistemi, enflasyon yaratmak üzere tasarlanmıştır.

ABD hükümetinin borcu üstel bir hızla arttıkça, bu kaçınılmaz olarak enflasyona yol açar.

Çoğu Amerikalı, enflasyonun hayatın kaçınılmaz bir parçası olduğunu düşünür. Oysa gerçek şu ki, ABD'de sürekli ve ciddi bir enflasyon sorunu Federal Reserve’ün 1913’te kurulmasından bu yana vardır.

Ne yazık ki, o zamandan bu yana ABD doları değerinin yaklaşık %99’unu kaybetmiştir.

Federal Reserve var olmasaydı, teorik olarak çok az ya da hiç enflasyon olmayan bir ekonomiye sahip olmamız mümkün olabilirdi. Elbette bu durum hükümet yetkililerinin disiplinine bağlı olurdu (ki bugün pek de disiplinli oldukları söylenemez). Ancak acı gerçek şu ki, mevcut sistemimiz her zaman enflasyon üretecektir.

Federal Reserve yetkilileri enflasyonu tek haneli rakamlarda tutmaya çalışır, ancak bunu her zaman başaramazlar.

#7 Federal Reserve, para arzı üzerinde garip oyunlar oynamaya başladı.

Ölmekte olan ABD ekonomisini canlandırmak için çaresiz kalan Federal Reserve, finansal sisteme devasa miktarda para pompalamaya başladı.

Daha önce açıkladığım gibi, normalde her yeni para yaratıldığında ona karşılık borç da yaratılır.

Ancak son yıllarda Fed, “niceliksel genişleme” adlı bir hileye başvurdu. “Niceliksel genişleme”, Federal Reserve’ün yoktan devasa miktarda para yaratıp bunu finansal sisteme enjekte etmesidir. Bu, çoğunlukla büyük miktarda ABD Hazine tahvili satın alınarak yapılır.

Peki bu “borcun paraya çevrilmesi” değil mi?

Elbette öyle ve bu açıkça bir saadet zinciridir.

Ancak daha da endişe verici olan, bunun para arzımıza ne yaptığıdır.

2008’in sonlarından itibaren para tabanımızda yaşananlara bir bak...

Bu hızla genişleyen para tabanının korkunç bir enflasyona yol açması kaçınılmazdı.

Aksini düşünenler sadece kendilerini kandırıyordu.

Şimdi, sonu görünmeyen bir hayat pahalılığı krizinin içindeyiz ve çoğu Amerikalı hâlâ bunun sorumlusunun kim olduğunu anlayabilmiş değil.

#8 Federal Reserve demokratik değildir.

Federal Reserve’ün yaptığı merkezi ekonomik planlamayı, Çin’deki komünist planlamadan ayıran şey nedir?

Ne yazık ki, pek bir fark yok.

Bizim durumumuzda, merkezi planlamacılar kimseye hesap vermek zorunda bile değil.

Başkan Trump, Federal Reserve’e herhangi bir emir veremez.

Federal Reserve, Kongre’ye de hesap vermek zorunda değildir.

Ona “devletin dördüncü kolu” denmiştir ve tamamen kontrolden çıkmıştır.

#9 Federal Reserve, ABD ekonomisini yönetmektedir.

Çoğu Amerikalı, ekonominin hali için Joe Biden’ı, Donald Trump’ı ya da Kongre’yi suçlar.

Ancak gerçek şu ki, faiz oranlarını belirleyen Federal Reserve’tür. Para arzının miktarını belirleyen Federal Reserve’tür. Enflasyon hedefini belirleyen Federal Reserve’tür. İşsizlik çok mu yüksek, çok mu düşük diye karar veren yine Federal Reserve’tür. Bankaların denetimini sağlayan da odur.

Evet, Washington’daki siyasetçilerin de cevaplaması gereken sorular var.

Ancak Washington’daki siyasetçilerin, Federal Reserve kadar doğrudan bir ekonomik gücü yoktur.

#10 Federal Reserve büyük bankaları kayırır.

Fed, tüm finansal kurumlara eşit davranmaz.

Gerçek şu ki, büyük bankalar (özellikle New York’taki) Federal Reserve tarafından büyük bir ayrıcalıkla muamele görür.

Küresel mali kriz sırasında Federal Reserve, büyük bankalara ve finansal kuruluşlara bir gecede 9 trilyon dolardan fazla kredi verdi.

Sen de milyarlarca doları yoktan var edip, dostlarına çok elverişli koşullarda borç vermek istemez miydin?

Ne yazık ki, Federal Reserve’ün yardımları genelde hep “büyük oyunculara” gider.

“Batmasına izin verilebilecek kadar küçük” bankalar yardıma ihtiyaç duyduğunda, onlara genellikle büyük bankalardan biriyle birleşmeleri tavsiye edilir.

#11 Federal Reserve’ün sebep olduğu borç problemleri ne kadar kötüleşirse, IRS’in (Gelir İdaresi) bizden o kadar fazla para toplaması gerekir.

Eğer ABD hükümeti borçsuz para basabilseydi, belki de IRS’e (vergi dairesine) bile ihtiyacımız kalmazdı. Buna inanmıyor musun? Gerçek şu ki, Amerika Birleşik Devletleri ulusal gelir vergisi olmadan yüz yıldan uzun bir süre boyunca gayet iyi idare etti. Ancak Federal Reserve’ün kurulduğu yıl, aynı zamanda ulusal gelir vergisi de yürürlüğe girdi. Tüm plan, Amerikan halkının servetinin zorla hükümete aktarılması ve ardından bu servetin faiz ödemeleri yoluyla ultra zenginlerin ellerine geçmesiydi.

Eğer Federal Reserve kapatılırsa, IRS’i de kapatmak tamamen mümkün olabilir.

Ancak mevcut sistemin işlemesinin tek yolu, Amerikan halkından devasa miktarda servetin sürekli olarak çekilmeye devam etmesidir.

#12 Federal Reserve, yapay finansal balonlar yaratır.

Son birkaç on yıla geriye dönüp baktığında, bir finansal balondan diğerine geçildiğini görürsün.

Peki bu balonların hepsini kim yarattı?

Federal Reserve.

Fed’in akıl dışı politikaları felaketten felakete sürükledi ve buna rağmen politikacılarımızın çoğu, Federal Reserve üzerinde ciddi bir değişiklik yapmayı hâlâ düşünmüyor bile.

#13 Federal Reserve, serbest piyasa karşıtıdır.

Gerçek bir serbest piyasa sisteminde, faiz oranlarını piyasa belirlerdi.

Gerçek bir serbest piyasa sisteminde, hangi finansal kurumların hayatta kalacağına piyasa karar verirdi.

Gerçek bir serbest piyasada, yapay finansal balonların oluşma ihtimali çok daha düşük olurdu.

Ama elimizdeki sistem böyle değil. Gerçek bir serbest piyasa sistemimiz yok.

#14 Federal Reserve, geri kalan tüm bankalara ne yapacaklarını söyler.

Çoğu Amerikalı, Federal Reserve’ün yerel bankalar üzerinde ne kadar büyük bir güce sahip olduğunu anlamaz.

Fed, bankacılık sisteminin başlıca düzenleyicisidir ve bu son derece üzücüdür. Federal Reserve’ün resmi internet sitesinde şu ifade yer alıyor:

“Federal Reserve’ün denetim faaliyetleri, finansal kurumların güvenli ve sağlam bir şekilde faaliyet göstermelerini ve yasalara ve düzenlemelere uymalarını sağlamak amacıyla yapılan inceleme ve denetimleri içerir. Bu değerlendirme, finansal kurumun risk yönetimi sistemlerini, mali durumunu ve yasalara uyumunu kapsar.”

Bu paragraf her şeyi oldukça zararsız gibi gösteriyor.

Ama gerçek şu ki, Fed gayet baskıcı olabilir.

Örneğin, bir zamanlar Oklahoma’daki bir bankaya girip, bankanın sergilediği tüm İncil ayetlerini ve Noel temalı rozetleri kaldırmalarını istemişlerdi.

#15 Şu anda Federal Reserve’ü yöneten kişilerin çoğu, ne yaptıklarını pek bilmiyor.

Federal Reserve Başkanı Jerome Powell’ın uzun süredir devam eden bir beceriksizlik sicili olduğunu fark etmiş olabilirsin. Göreve geldiğinden beri aldığı hemen her büyük karar tam anlamıyla hatalı çıktı.

Yerel bir dondurmacı zinciri olan Dairy Queen’in şube müdürünü alıp Federal Reserve başkanı yapsak, muhtemelen Powell’dan daha kötü bir performans sergilemezdi.

#16 Federal Reserve finansal sistem üzerinde olağanüstü bir güce sahip olmasına rağmen, Amerikan halkının defterlerini incelemesine izin verilmez.

Federal Reserve, düzenli olarak denetlendiğini iddia eder. Ancak Kongre üyelerinden bazıları kapsamlı ve gerçek bir denetim için harekete geçtiğinde, Federal Reserve adeta öfke nöbeti geçirmiştir.

Gerçek şu ki, Federal Reserve 1913 yılında kurulduğundan bu yana hiç kapsamlı bir denetimden geçmemiştir.

Ne zaman bu konu gündeme gelse, Fed hemen “bağımsızlık” mantrasını tekrarlar durur.

Maalesef, Ron Paul’un Kongre üyesiyken Federal Reserve’ün denetlenmesi yönündeki teklifi başarısız oldu.

Onun yerine, küresel mali kriz sırasında gerçekleşen bazı Fed işlemlerine sınırlı bir göz atılmasına izin verildi.

Peki bu sınırlı inceleme ne ortaya çıkardı?

Federal Reserve, Aralık 2007 ile Temmuz 2010 arasında gerçekleşen 21.000 işlem hakkında ayrıntı vermek zorunda kaldı. Meğerse Federal Reserve, dünyanın dört bir yanındaki büyük bankalara, finans kurumlarına ve şirketlere neredeyse sıfır faizle devasa miktarda para dağıtmış.

Bu açıklamalar Kongre’de birçok kişiyi şoke etti.

Peki, daha kapsamlı bir denetim yapılsaydı neler ortaya çıkardı?

#17 Federal Reserve çok fazla güce sahip.

Eğer Federal Reserve hiç var olmasaydı, seçilmemiş ve hiçbir şekilde hesap vermeyen bir “dördüncü hükümet kolu” da olmayacaktı. Bugün, bu yapı tamamen kontrolden çıkmış durumda.

Günümüzde küresel finansal piyasalar, bir Fed yetkilisinin yaptığı her açıklamaya anında tepki veriyor.

Ve Fed faiz oranlarını yükselttiğinde ya da para arzıyla oynadığında, bunun hepimizin hayatı üzerinde doğrudan ve dramatik etkileri oluyor.

Ron Paul bir keresinde MSNBC’ye verdiği röportajda, Federal Reserve’ün Kongre’den bile daha güçlü hale geldiğine inandığını söylemişti:

“Düzenleme yapılması gereken yer Federal Reserve’tür. Federal Reserve’ün şeffaf olması gerekir. Arkadaşlarını kurtarmak için trilyonlarca dolar yaratabiliyorlar ve biz bunların hiçbirini göremiyoruz. Onlar Kongre’den daha güçlü.”

#18 Federal Reserve, Wall Street ve New York bankalarının kontrolü altındadır.

Federal Açık Piyasa Komitesi’nde (FOMC) New York temsilcisi tek daimi üyedir, diğer bölgesel bankaların temsilcileri ise dönüşümlü olarak görev yapar. Gerçek şu ki, New York Federal Reserve Bankası her zaman diğer bölgesel Fed bankaları arasında açık ara en güçlü olanı olmuştur. Ve bu banka, uzun süredir Wall Street ve büyük New York bankalarının etkisi altındadır.

#19 Federal Reserve bizi ekonomik çöküşün eşiğine getirmiştir.

Eğer Federal Reserve hiç kurulmamış olsaydı, Amerikan halkı bu kadar borca esir olmazdı.

Hiç kimse borcun ekonomik problemlerimizin tam merkezinde olduğunu inkâr edemez. ABD’de tüketiciler borç içinde boğulmuş durumda, eyalet ve yerel yönetimler ülke çapında korkunç borç krizleriyle karşı karşıya ve federal hükümet, dünya tarihindeki en büyük borç dağını biriktirmiş bulunuyor.

Devasa bir borç balonunun içinde yaşıyoruz ve bu balon patladığında dünya daha önce hiç görmediği kadar büyük bir finansal kaosa sürüklenecek.

İşlerin bu noktaya gelmesi gerekmiyordu.

Borca dayalı bir finansal sistem benimsemek zorunda değildik, bankacıların bizi borçla köleleştirmelerine izin vermek zorunda değildik.

Ama olan bu oldu.

Üzücü olan şu ki, çoğu Amerikalı ve politikacıların ezici çoğunluğu bu meselelerin hâlâ farkında bile değil.

Henry Ford, 1922 yılında şöyle yazmıştı:

“Halk, parayı doğal bir şekilde düşünmeye teşvik edilmelidir. Paranın ne olduğu, neyin onu para yaptığı ve mevcut sistemin hangi hilelerinin ulusları ve halkları azınlığın kontrolüne soktuğu açıklanmalıdır.”

Umarım bu makale, insanların borca dayalı finansal sistemimizi biraz daha iyi anlamalarına yardımcı olur.

Sistemimizi köklü bir şekilde değiştirmedikçe, şu anda yaşadığımız birçok ekonomik ve finansal sorun asla ortadan kalkmayacak.

Borç alan, borç verene hizmet eder. Ve biz, borca esir olmayı kabul ederek, uluslararası bankacılık sisteminin hizmetkârları haline geldik.

Sadece kendimizi değil, çocuklarımızı ve torunlarımızı da kalıcı borç köleliğine sattık.

Thomas Jefferson bu konuda bizi uyarmaya çalışmıştı.

Jefferson, bir kuşağın borçlanarak, borcun gelecekteki kuşaklar tarafından ödenmesinin hırsızlık olduğunu savunuyordu:

“Ben de seninle aynı fikirdeyim; bankacılık kuruluşları ayakta duran ordulardan daha tehlikelidir. ‘Finansman’ adı altında gelecekteki kuşakların parasını harcamak, aslında geleceği büyük çapta dolandırmaktır.”

Jefferson, Anayasa’ya eklenebilecek bir madde seçme şansı olsa, bu maddenin tüm hükümet borçlanmalarını yasaklayan bir madde olmasını isterdi:

“Keşke Anayasamıza yalnızca bir ek madde ekleme imkanımız olsaydı. Hükümetin idaresini Anayasa’nın gerçek ilkelerine indirgemek için sadece bu maddeye güvenmeyi kabul ederdim. Yani, federal hükümetin borçlanma yetkisini elinden alan bir madde.”

Peki biz Thomas Jefferson’ı dinleseydik bugün nerede olurduk?

Bugün sahip olduğumuz devlet borcu büyük bir kötülüktür. Geleceğimizi çocuklarımızdan ve torunlarımızdan çaldık. Onları, hayatlarının geri kalanını bizim bankacılara olan borçlarımızı ödemekle geçirecekleri bir pozisyona soktuk.

Yarattığımız bu sorunları çözmek bizim gelecek kuşaklara karşı borcumuzdur.

İşte bu yüzden pek çok insan, artık ABD Kongresi’nin Federal Reserve’ü kapatma zamanının geldiğine inanıyor. Mevcut finansal sistemimiz tamamen çökmüştür ve sıfırdan başlamamız gerekiyor.

Subscribe to Ali Tıknazoğlu
Receive the latest updates directly to your inbox.
Mint this entry as an NFT to add it to your collection.
Verification
This entry has been permanently stored onchain and signed by its creator.
More from Ali Tıknazoğlu

Skeleton

Skeleton

Skeleton