Bu yazı fede_intern adlı kullanıcının yazdığı yazının, okunabilir ve anlaşılabilir olması için ufak yorumlar eklenerek bir çevirisidir.
Artık elimizde yeterince veri var ve sorun ne L2’lerde ne de tokenlerinde. Birçok L1 tokeni piyasaya sürüldüğünde başarısız oluyor ve önümüzdeki aylarda çıkacak diğer L1’lerde de aynı durum yaşanacak. L2’ler temelde Ethereum’a güvenli bir köprüye sahip olan blockchainlerdir. L1 ve L2’lerin fiyat hareketi, onların teknik yapılarından ziyade piyasa dinamikleriyle ilgilidir. Asıl sorun, SEC’in Demokrat Parti politikaları nedeniyle ortaya çıkan VC odaklı döngüdür. Yakın zamana kadar herkes bu sektörde VC olmak istiyordu, ancak bu durum hızla değişiyor. Yakında VC’ler yeni fonlar bulmakta zorlanacak.
Solana’daki pump & dump döngüsü eninde sonunda sona erecek. Şu anda ağdaki aktivitenin büyük bir kısmı bu döngü etrafında dönüyor ve sona erdiğinde fiyatlar da düşecek. Yine de Solana’nın birçok kullanım alanı için iyi bir blockchain olduğunu düşünüyorum. Ancak Ethereum’un yönetim, kültürel ve teknik sorunlarını çözmesi durumunda, Solana’nın temeller açısından Ethereum ile rekabet etmesi zor olacak. Ethereum’un bu sorunları 12 ila 18 ay içinde çözmesi mümkün. Küçük ve mütevazı çabalarımızla biz de bu süreci desteklemek için çalışıyoruz.
Ayrıca Ethereum’un asıl rakibi Bitcoin değil. Ethereum, “meme” fikrine fazla takılmamalı. Bitcoin (*not, yazar Bitcoin demiş ancak sanırım doğrusu Solana, karıştırmış olabilir) bu rolü üstlenmiş durumda ve sıradan kullanıcılar onu bu şekilde tanıyor. Ethereum, güvenli ve doğrulanabilir bir bilgisayardır ve üzerine gerçek uygulamalar ve somut kullanım alanları inşa etmeye odaklanmalıyız.
Ancak Ethereum’un karşılaştığı en büyük sorun, likidite parçalanmasını ve yeni kullanıcıların sisteme katılmasını sağlayacak kullanıcı deneyimi problemlerini çözecek net bir stratejisinin olmaması. Kullanıcılar L2’lerdeki deneyimi birleşik bir Ethereum zincirinin parçası olarak görmüyor. Bunu düzeltmenin en basit yolu, ana aktörleri bir araya getirerek kusursuz bir kullanıcı deneyimi sağlanana kadar odadan çıkmamaktır. Doğal rollup’lar ve ön onay mekanizmaları sadece sorunun bir kısmını çözüyor. Fazla teknik terim kullanmayı sevmem çünkü bu, bu konulara aşina olmayan insanları uzaklaştırıyor. Temel fikir basit: Yeni rollup’lar merkeziyetsiz, hızlı, ucuz, güvenlik konseylerinden bağımsız olmalı ve hem L1 hem de L2 uygulamaları için kolay erişilebilir likidite sağlamalıdır.
Bir diğer büyük sorun ise, Ethereum cüzdanlarının Ethereum ve L2’lerini tek bir ağ olarak ele alması gerektiğidir. Bu sanıldığı kadar zor değil. Sektörde bunu çözecek yetenekli tasarımcılar ve ürün geliştiricileri var.
Ethereum, DeFi, stablecoin’ler ve gerçek dünya uygulamalarını çalıştırmak için en merkeziyetsiz, en hızlı ve en ucuz platform olmayı hedeflemelidir. Teknik olarak bunu başaracak her şeye sahip. L2’ler, L1’lerden daha hızlı ve ucuz olabilir. “L2’ler L1’e yük getiriyor” söylemi ise son aylarda yayılan kötü bir şakadan ibaret. İnsanların Ethereum üzerine inşa ederek para kazanmasını istemelisiniz. Bir sonraki adım ne? Uniswap’ın Ethereum’dan gelir elde ettiği için zarar verdiğini mi tartışacağız? Ethereum’un Solana kadar hızlı ve ucuz olmasını isteyen kişilerden bu tür fikirlerin gelmesi ironik. "Büyüme karşıtı" (degrowth) düşünceler, hızlı bir L1 oluşturma hedefiyle tamamen çelişiyor.
L2’ler basitçe birer uygulamadır, Ethereum’a güveni minimize eden köprülerle bağlanan blockchainlerdir. Bir L2 oluşturdukları için insanları vergilendiremezsiniz. Uygulamaları vergilendirmenin tek yolu, L1’i daha pahalı ve daha yavaş hale getirmektir. L2’leri vergilendirmemiz gerektiğini savunanlar, aynı zamanda daha hızlı ve ucuz bir L1 isteyenlerle aynı kişiler. Bu iki fikir birbiriyle tamamen çelişkili. L2’lerin vergilendirilmesini savunanlar aslında ABD’deki mevcut siyasi tartışmalardan esinleniyor. Bu, teknik çözümlerle ya da iş modelleriyle alakalı değil. Bu tür tartışmalar, sosyal medyada etkileşim almak için iyi olabilir, ancak Ethereum’un sorunlarını çözmek adına hiçbir faydası yok. Ethereum’un ihtiyacı olan en son şey, kendi teknik sorunlarını çözmek yerine belirli bir ülkenin siyasi gündemine kapılmak.
Ethereum, L2’lerden ve kendi L1’inde faaliyet gösteren kullanıcılardan gelen gerçek talebi artırdıkça daha iyi performans gösterecektir. Bunun olması için, uygulama geliştirenleri veya L2’ler oluşturarak para kazananları eleştirmek yerine daha fazla kullanım sağlamamız gerekiyor. Uzun vadede, en büyük talep Ethereum’u farkında olmadan kullanan kullanıcılar tarafından gelecektir.
Token fiyatlarına dair daha geniş bir perspektiften bakarsak verimsiz bir piyasaya sahibiz. Küçük bir yatırımcı grubu, hangi projelerin daha hızlı büyüyeceğine karar veriyor. Bu Web2’de de yaşanıyor, ancak Web2’de gelir ve kullanıcı büyümesi gibi objektif veriler mevcut. Bu yüzden VC’ler Web2’de daha verimli, ellerinde takip edebilecekleri somut veriler var. Kriptoda ise böyle bir veri yok. Her şey anlatılara ve politik ilişkilere dayanıyor.
Bu, düzenlemeler tarafından sürdürülen verimsiz bir piyasa yapısı ve eninde sonunda daha verimli piyasa modelleri tarafından bozulacak. Bu sağlıklı bir süreçtir. Erken aşamada yatırım yapmak önemlidir çünkü bir topluluk oluşturur ve yapıyı en başından merkeziyetsiz hale getirir. En büyük topluluklara sahip projeler, erken aşamada para kazanmayı başaranlar ve somut gerçek dünya sorunlarını çözenler ayakta kalacak. Geri kalanlar ise 2000’lerin başındaki internet balonu gibi çökecek. Şu anda o döneme çok benzer bir noktadayız.
Önümüzde hâlâ zorlu bir süreç var, ancak Bitcoin, Ethereum ve yeni sahiplik biçimleri, küresel likiditeye erişim ve ölçeklenebilir koordinasyon sağlayan sağlam projeler başarılı olacak. Biz bugüne kadar olduğu gibi bu projeler üzerinde çalışmaya devam edeceğiz.
Özetle
Ethereum'un sorunu L2'ler veya tokenleri değil, esas problem likidite parçalanması ve kullanıcı deneyiminin yetersizliği. L2’ler Ethereum’a güvenli bir köprü sağlarken, fiyat hareketleri teknik yapılardan çok piyasa dinamiklerine bağlı. SEC’in politikaları nedeniyle VC’ler sektörde baskın hale geldi ancak bu döngü değişiyor ve yeni fon bulmak zorlaşıyor. Solana’nın fiyat artışı sürdürülebilir değil, ancak Ethereum’un teknik ve yönetişim sorunlarını çözmesiyle rekabet etmesi de zorlaşacak. Ethereum’un kullanıcı deneyimini iyileştirmesi, likiditeyi erişilebilir hale getirmesi ve L2’leri vergilendirmek yerine teşvik etmesi gerekiyor. Kripto piyasası hâlâ verimsiz ve anlatılara dayalı bir yapı gösterse de, uzun vadede en büyük talep farkında olmadan Ethereum kullanan kullanıcılardan gelecek. Mevcut piyasa yapısı değişecek ve erken aşamada merkeziyetsizliği sağlayan projeler ayakta kalacak.